Kimlere gıpta edilir ?

Sude

New member
Kimlere Gıpta Edilir? – Toplumsal Bir Bakış

Merhaba arkadaşlar, bugün uzun zamandır kafamı kurcalayan bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum: “Kimlere gıpta edilir?” Hepimizin hayranlık duyduğu, kıskanmak yerine örnek aldığı insanlar var. Ama bu “gıpta” dediğimiz şey, aslında sadece bireysel değil, toplumsal koşulların da şekillendirdiği bir duygu. Cinsiyet, ırk, sınıf gibi faktörler, kime gıpta ettiğimizi ve neden ettiğimizi belirlemede büyük rol oynuyor.

---

Gıptanın Toplumsal Arka Planı

Hepimiz aynı toplumsal düzlemde yaşamıyoruz. Bazılarımız için başarı, eğitim ve ekonomik güçle ölçülürken; bazılarımız için dayanıklılık, hayatta kalma becerileri ya da aile bağlarını koruma gücü öne çıkıyor. Gıpta etmek, çoğu zaman bireysel bir duygu gibi görünse de aslında içinde toplumsal adaletsizlikleri de barındırıyor.

Bir sınıfın imkanlarına sahip olanların başarısı, başka bir sınıftan gelen insanlar için “ulaşılmaz” bir hayranlık konusu olabiliyor. Aynı şekilde kadınların başarıları çoğu kez toplumsal engelleri aşma öyküleriyle iç içe. Erkeklerin başarıları ise genellikle stratejik, çözüm odaklı çabalar üzerinden değerlendiriliyor.

---

Kadınların Empatik Gıptası

Kadınların gıpta ettikleri kişiler çoğu zaman sadece bireysel başarılarla değil, aynı zamanda dayanışma ve empatiyle de ilişkilidir. Mesela bir kadın, başka bir kadının patriyarkal bir düzenin içinde ayakta kalmasına, eğitim hakkı için mücadele etmesine ya da iş hayatında eşitlik için ses çıkarmasına gıpta edebilir.

Bu gıpta, “onun yerinde olsaydım” arzusundan çok “onun direncini görmek bana güç veriyor” duygusuna yakındır. Kadınların yaklaşımı daha çok ilişkisel bir çerçeveden gelir. Empati burada belirleyici bir faktördür. Onlar için gıpta, çoğu zaman toplumsal zincirleri kıranlara yöneliktir.

---

Erkeklerin Çözüm Odaklı Gıptası

Erkekler ise genellikle gıptayı stratejik çözümler ve başarı hikâyeleri üzerinden tanımlarlar. Örneğin, zor bir iş kurup bunu büyüten, teknolojik bir yenilik geliştiren ya da ekonomik krizlere rağmen ayakta duran erkeklere daha çok gıpta edilir.

Bu bakış açısında empati ikinci plandadır; asıl mesele “nasıl başardı?” sorusudur. Erkekler için gıpta, biraz da bir yol haritası çıkarmaktır: O kişi hangi adımları attı, hangi stratejileri kullandı, hangi riskleri aldı? Böylece hayranlık, aynı zamanda pratik bir çözüm aracı hâline gelir.

---

Irk ve Gıpta İlişkisi

Toplumda hâkim olan ırksal önyargılar, kime gıpta edileceğini de belirler. Çoğunluk gruplara mensup kişilerin başarıları doğal görülürken, azınlıkların başarıları daha çarpıcı ve ilham verici olabilir. Çünkü bu başarıların arkasında sadece bireysel emek değil, aynı zamanda yapısal engellerle mücadele vardır.

Örneğin, azınlık bir toplulukta doğup uluslararası başarıya ulaşan birine duyulan gıpta, sadece “başardı” değil; “engelleri aştı” anlamını da içerir. Bu nedenle ırksal eşitsizlikler, gıptanın yönünü daha görünür kılar.

---

Sınıfsal Boyut: Ulaşılmaz Olanın Çekiciliği

Sınıfsal farklar da gıptanın en güçlü belirleyicilerindendir. Üst sınıflara ait başarılar, bazen hayranlık bazen de imrenmeyle karışık bir gıpta uyandırır. Orta ve alt sınıftan insanlar, aynı başarıların kendi imkanlarıyla mümkün olamayacağını bilseler de, o yola çıkanların cesaretine hayran kalırlar.

Öte yandan, işçi sınıfından gelip yükselen, eğitim veya sanat yoluyla sınıf atlayan kişilere duyulan gıpta çok daha farklıdır. Çünkü burada hem “ben de yapabilirim” umudu vardır hem de toplumsal adaletsizliklere rağmen yol alabilmiş olmanın verdiği saygı.

---

Kadın ve Erkek Perspektiflerinin Buluştuğu Yer

Kadınların empatiyle yoğrulmuş gıptasıyla erkeklerin çözüm odaklı gıptası birleştiğinde ortaya daha bütünsel bir bakış çıkar. Kadınlar başkasının hikâyesini kalpten hisseder, erkekler ise o hikâyeyi stratejik bir ders gibi analiz eder. Birlikte bakıldığında, sadece bir kişiye hayran kalınmaz; aynı zamanda onun başarısı üzerinden hem duygusal hem de rasyonel bir yol haritası çıkar.

Bu durum toplumsal değişim için de güçlü bir imkân yaratır. Empati, ilhamı büyütür; strateji ise ilhamı pratiğe döker.

---

Forumdaki Sizlere Sorular

Benim için gıpta etmek, sadece “başarmak” değil; aynı zamanda “zorluklara rağmen ayakta kalabilmek” demek. Peki sizler için kimlere gıpta edilir? Sizce bu duygu daha çok kişisel mi, yoksa toplumsal koşullardan mı besleniyor?

Kadınların daha empatik, erkeklerin ise daha çözüm odaklı yaklaşımları sizce toplumda birbirini tamamlıyor mu, yoksa çatışma mı yaratıyor?

---

Sonuç: Gıpta Bir Ayna

Sonuçta, “kimlere gıpta edilir?” sorusunun tek bir cevabı yok. Bu, hem bireysel yolculuğumuzla hem de içinde bulunduğumuz toplumsal yapılarla şekilleniyor. Kadınlar empatiyle, erkekler stratejiyle yaklaşsa da ikisinin birleşimi, gıptayı daha derin ve anlamlı bir duyguya dönüştürüyor.

Belki de en önemlisi şu: Gıpta ettiğimiz kişiler aslında bize kim olmak istediğimizi, hangi engelleri aşmak zorunda olduğumuzu ve hangi değerleri önemsediğimizi gösteriyor. Bu yüzden gıpta, sadece başkalarına bakmak değil, kendimize de dönüp bakmamızı sağlayan bir ayna gibi.

Şimdi sözü size bırakıyorum: Siz kimlere gıpta ediyorsunuz? Ve bu gıptanızın arkasında hangi toplumsal koşullar var? Gelin bunu forumda birlikte tartışalım.